Serdar Gündüz: "Başarı Adil Rekabetle Kazanılır"
Başarı, çoğu zaman emek, azim ve adil rekabetin bir
sonucudur. Adil rekabet, bireylerin ve kurumların yeteneklerini ortaya
koymalarını, sınırlarını zorlamalarını ve en iyi versiyonlarına ulaşmalarını
sağlayan bir itici güçtür. Adil rekabetin hakim olduğu bir ortamda, herkesin
eşit fırsatlara sahip olduğu ve başarı için birinci sınıf çabaların geçerli
olduğu bir dünya hayal edebiliriz.
Türk insanı olarak hayatta daima örnek alabileceğimiz birine
sahibiz. Ulu önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk, fikirleriyle ve yapmış
olduklarıyla bizlere her zaman ilham olmuş ve yolumuzu aydınlatmıştır. Atatürk’ün
mücadele ,eşitlik ve adalet gibi konulardaki sözlerine bakalım. “Zafer, ‘zafer benimdir’ diyebilenindir. Başarı ise
“başaracağım” diye başlayarak sonunda ‘başardım’ diyenindir.” “Bir
memlekette adalet mevcut olmazsa, o memlekette anarşiden başka bir şey yoktur.
Orada hükümet yoktur, orada hiçbir şey yoktur.” “Özgürlüğün de, eşitliğin de dayanak noktası, ulusal
egemenliktir.” Şüphesiz ki o; hayatta karşılaşacağımız en iyi mentörümüz
olacaktır.
Adil rekabet, bir kişinin veya bir kurumun güçlü yönlerini
geliştirmesine ve zayıflıklarını iyileştirmesine olanak tanır. Bu süreç,
bireyleri ve kurumları kendi potansiyellerini gerçekleştirmeye yönlendirir.
Ancak, başarıya ulaşmak için sadece güçlü yönleri vurgulamak yeterli değildir;
aynı zamanda zayıflıklarla yüzleşmek ve onları güçlendirmek de önemlidir. Adil
rekabet, bu dengeyi sağlama fırsatı sunar.
Adil rekabetin bir diğer önemli özelliği de inovasyonu
teşvik etmesidir. Rekabet ortamında, yeni fikirlerin, teknolojilerin ve
stratejilerin geliştirilmesi kaçınılmazdır. Bu süreç, toplumun genel olarak
ilerlemesine katkıda bulunur. Rekabet, bireyleri ve kurumları daha yaratıcı ve
verimli olmaya teşvik eder, böylece daha iyi ürünler ve hizmetler ortaya çıkar.
Ancak, adil rekabetin varlığına rağmen, bazen haksız
avantajlar elde etmek isteyenler torpil yapma yollarına başvurabilirler.
Torpil, çoğu zaman liyakatın önüne geçer ve bu durum adil rekabetin temelini
sarsar. Bir kişi veya kurum, yetenek, deneyim ve çaba yerine kişisel
bağlantıları veya ayrıcalıkları kullanarak avantaj elde etmeye çalıştığında,
adil rekabet zarar görebilir.
Bu nedenle, toplumlar adil rekabetin korunması için çaba
sarf etmelidir. Kurumlar işe alım süreçlerinde şeffaf ve objektif kriterlere
odaklanmalı, eğitim sistemleri her bireyin potansiyelini ortaya çıkarmaya
yönelik olmalı ve toplumsal bilincin oluşturulması için çabalar artırılmalıdır.
Bu itibarla; başarı adil rekabetle kazanılır ve bu,
bireylerin ve kurumların potansiyellerini gerçekleştirmeleri, inovasyonu teşvik
etmeleri ve toplumun genel olarak ilerlemesine katkıda bulunmaları için bir
fırsat sunar. Adil rekabetin korunması, toplumun daha adil, sürdürülebilir ve
başarılı bir geleceğe doğru ilerlemesine olanak tanır.
Serdar GÜNDÜZ
Liyakat-Sen Genel Sekreteri
son güncelleme:1.02.2024 10:56
Hiç yorum yok
Yorum yazarak Türkiye Cumhuriyeti Yasalarına uymayı kabul etmiş bulunuyor ve tüm sorumluluğu üstleniyorsunuz. Yazılan yorumlardan Devletajans.com İnternet Sitesi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.